Remzi Doğan

Remzi Doğan

EZBERBOZAN
[email protected]

Keykâvus'un yönetim felsefesi mi? Eflatun'un adalet anlayışı mı ?

09 Şubat 2024 - 22:56

Keykâvus’un yönetim felsefesi mi?
Eflatun’un adalet anlayışı mı ?  
Günümüzün çağdaşlık  olarak yorumladığı postmodern yönetim şekli, aslında Keykavus’un klasik felsefesinin uzantısıdır.
Adalet duygusu yeterince gelişmemiş yönetimlerde ‘’ doğa ve toplumun bireyleriyle,  tam bir iletişim ve bilinç içerisinde yaşama duygusu yoksa  ‘’  birlikte çalışma mümkün değildir !
İşte Klasik çağda yaşayan insanların anlaşılır olamamalarının çözümü Eflatun’un ana meselesi haline gelen adalettir.
Günümüzde yöneticiliğin ( ticari / siyasi) esası feraset ve merhamet odaklı olursa, istikamet doğru, adalet te tesis edilmiştir.
Sanırım Demokrasinin tam anlamı ile de örtüşmüştür.
Örtüşüyorsa  kavga çıkar mı ?
Elbette hayır.
Sağlıklı iletişim ve adalet kişi de liderliği açığa çıkarır.
Kişiler Lider vasfı taşımaya başladığında, değerlerine sahip çıkar, tutkulu bir hayat yaşar, bilinçli farkındalık sahibidirler, benlikleriyle, başkalarıyla, doğa ve toplumla tam bir bilinç içinde yaşamaya çalışırlar.
Liderler belirsizlikleri belirleyen, gri alanları netleştiren, kendini takip edenlerin ilham kaynağı olurlar.
Yaşadıkları zorlukları, fırsata çevirmeyle liderlik vasıflarını pekiştirirler.
Empati duygularını her daim birinci öncelikleri haline getirip, yaşamın olumsuzluklarının negatif enerjisini, pozitife çevirmeyi başarırlar.
Ne diyor Eflatun,
Adaletsiz merhamet, ölçüsüz adalet olmaz !
Kayseri’li  dostlarımdan öğrendiğim güzel bir söz var ;
Alışverişte tamahkarlarla, sahtekarlar çabuk anlaşır, çabuk ta bozuşurlar. Çünkü tamahkar sadece koyduğu yüksek fiyata bakar, sahtekar ise malı bir an önce kapıp üstüne yatmaya.
Peki siyaset gözlüğü ile bakarsak ! Kayseriliye hak vermememiz mümkün mü?
Verdiğim örnekle kişisel hırs, ego, bencillik ve bilmeden biliyormuş gibi tutkularına düşkün,
Ticari / siyasi aç gözlü saldırgan bir insan ya da bir oligarşi, ya da iyileşmez ve sonu gelmez  bir ihtiras-i hastalığa yakalanmış, hiçbir sorumluluk bilincini benimsememiş, karşısındaki bireylerin onur, gurur, haysiyet ve şereflerini yok saymış, bambaşka çetrefelli bir ruh haline bürünmüş, üstelik temsil ettiği toplumun hak ve menfaatlerini hiçe saymış, biri yönetim veya yöneticilere eline geçirdiği fırsatlarla adeta zulmü yaşatması Keykavus’un yönetimine veya Eflatun’un adaletine uyar mı ?   
Keykâvus, yazdığı ünlü Kabusnâme’sinin “Bezirgânlık Yolunu ve Alıp Satmak Töresini Beyana” ayırır bölümünde ;
“Sakın telefkâr olma, özellikle insan ve fikrini telef etme, faidesiz yere hem akçayı çürütürsün, hem insanlığı yok edersin,  Zira  bezirgânların zevali telefkârlıktan, sebatı tasarruftandır.” der.
Hele bir de lidersen ! bunu asla yapma, senin adına başkalarına da hiç yaptırma ! çünkü arkandan gelenleri de vesvese ve  dedikodu sarmalına sevk eder, günaha girdiğin gibi, kötü bir alışkanlığın da baş müsebbibi olursun  !  
Liderlik vasfına ulaştığını hissetmeye başladığında ;  mümkün olduğunca yüce yaradan Allah’ın sana bahşettiği ‘’ 5 ‘’ duyuyu çalıştırmadan, asla kişiler hakkında karar verme , beş duyudan biri bile eksik se, bil ki vuk-u aslından beterdir, yanıltılıyorsun, demektir.
 Vereceğin kararlarla liderliğini kaybettiğin gibi günahkar bile olabilirsin.!
Muhterem ve kıymetli okurlarım, bu günkü makalemi Facebook sayfamda paylaştığım
 ‘’ Sahtekar ile Tamahkar ‘’ kardeştir başlığını ilgi ile takip ederek  şahsımı arayan dostlarıma açılımını  yapma ihtiyacı duydum.
SAĞLIĞINIZ / VARLIĞINIZ OLSUN      https://www.youtube.com/watch?v=OyFHZDl0-Jo

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum