Savaş Aytimur

Savaş Aytimur

GÜNDEM MANİSA
[email protected]

Hayra motor olmak mı ? Şerre fren olmak mı ?

15 Ocak 2024 - 22:24

Hayra motor olmak mı  ? Şerre fren olmak mı ?
Bizim hareket noktamız kendi çapında yaşanabilir bir Şehzadeler şehri Manisamız Yaşanabilir bir Türkiye ve Yaşanabilir bir dünyanın nasıl şekilleneceğine dair fikirler üretmek ve bu fikirleri insanımızla paylaşmak, haberi ve olayları zamanında, doğru ve tarafsız bir şekilde takdim etmek, Hakkın ve haklının yanında yer alan bir yaklaşımla, Ortak değerlerimiz etrafında oluşan yeni bir yayıncılık anlayışı.
Bu değerler etrafında yeni iletişim ağları, yeni yayıncılık imkanları oluşturmak ve perspektifi geliştirmektir.
Ülkemiz son yıllarda insanlığın geleceği adına bölgesel ve küresel anlamda bir çok faydalı girişime öncülük etmiştir ve etmeye devam etmektedir.
 Mazlum halkların sesini dünya kamuoyuna duyurmuş, kaderine terk edilen toplumlara dost elini uzatmıştır.
Uzanan bu elin bilinmesinde ve insanlığa sunulmasında medya çok büyük bir fonksiyon icra etmektedir.
Bizlerde bu bağlamda çalışmalarımızı devam etmekteyiz.
Hepimizin bildiği gibi dünyamız kritik bir dönemi yaşıyor.
Savaş mağduru çocuk cesetlerinin yalnız sahile değil, vicdanlarımıza da vurduğu zor bir süreçten geçiyoruz. İnsani ve ahlaki anlamda sınandığımız, yayınların ve ekranların insanlık vicdanında yargılandığı, değerler savaşının tam ortasındayız.
Zorbaların zorbalıklarının, sona yaklaşsa da hala geçerli olduğu, Kutsallara ilişmekte, Kudüs’e kuduz psikolojisi ile saldırmakta, emredemedikleri ülke ve toplumlara, içte ürettikleri hainleri kullanarak kalleşçe operasyonlar düzenlemekte beis görülmediği fecir öncesi zifiri karanlığı yaşıyoruz.
Bütün bu olanların,  farkında olmadan inşallah, Müslümanların uyanış fitilini ateşlemenin dışında, sahiplerinin meş’um emel ve karanlık planlarına hizmet etmeyeceği ümit, talep ve niyazındayız.
Bu karmaşa ortamında her medya ve medya çalışanı kendisine şu soruyu sormak zorundadır.
 Haklının güçlü değil, güçlünün haklı olduğu çarpıklığına boyun eğmiş mahkum vicdanların sesi mi olacağız?
Kıblesi seyyar, menfaatler ve endişeler karşısında doğrunun ve hakikatin yanında yer almaktan korkacak ve kaçacak, susacak veteslim mi olacağız?
Yoksa, insanı ve vicdanı merkeze alan bir dünyanın mücadelesini mi vereceğiz.
Medya, bir milletin hava gücüdür. Gayri milli unsurlar tarafından ele geçirilmesine asla göz yumulmamalı, alan boş bırakılmamalıdır. Her medya mensubu aynı zamanda bir kültür elçisidir.
Milletinin medeniyet tarihini ve medeniyet  tasavvurunu zamanın ruhuna uygun bir yayıncılık dili ile bölgesi, ülkesi ve dünya kamuoyuna aktarmakla yükümlüdür. Bu şekilde farklılıklarımızı ortak bir zenginliğe dönüştürmemiz mümkündür.
Mazlumların, mağdurların, kimsesizlerin sesini insanlığa haykıran bir yayıncılık perspektifine böylece sahip olabiliriz. İnsanı haberin nesnesi değil, öznesi kabul eden bir yayıncılık anlayışına çok ihtiyacımız var. İnsanlığın vicdanını harekete geçirecek yeni mekanizmaların kurulması gerektiğine inanıyoruz. Enformasyon çağında bilgi kirliliğinin önüne geçmek zor olduğu kadar aynı zamanda sağduyu sahibi medya ve tüm yetkililer için çok büyük ve zaruri bir görevdir. Bu ilke ve düşüncelerle Doğan haber sitesi olarak yola çıkma cesaret ve kararlılığımızla hayra motor, şerre fren olma ilkesiyle yayınlarımızı devam edeceğiz.
 Savaş Aytimur
www.doganhaber.org
 Manisa il temsilcisi
Köşe Yazarı
Hayra motor olmak mı  ? Şerre fren olmak mı ?
Bizim hareket noktamız kendi çapında yaşanabilir bir Şehzadeler şehri Manisamız Yaşanabilir bir Türkiye ve Yaşanabilir bir dünyanın nasıl şekilleneceğine dair fikirler üretmek ve bu fikirleri insanımızla paylaşmak, haberi ve olayları zamanında, doğru ve tarafsız bir şekilde takdim etmek, Hakkın ve haklının yanında yer alan bir yaklaşımla, Ortak değerlerimiz etrafında oluşan yeni bir yayıncılık anlayışı.
Bu değerler etrafında yeni iletişim ağları, yeni yayıncılık imkanları oluşturmak ve perspektifi geliştirmektir.
Ülkemiz son yıllarda insanlığın geleceği adına bölgesel ve küresel anlamda bir çok faydalı girişime öncülük etmiştir ve etmeye devam etmektedir.
 Mazlum halkların sesini dünya kamuoyuna duyurmuş, kaderine terk edilen toplumlara dost elini uzatmıştır.
Uzanan bu elin bilinmesinde ve insanlığa sunulmasında medya çok büyük bir fonksiyon icra etmektedir.
Bizlerde bu bağlamda çalışmalarımızı devam etmekteyiz.
Hepimizin bildiği gibi dünyamız kritik bir dönemi yaşıyor.
Savaş mağduru çocuk cesetlerinin yalnız sahile değil, vicdanlarımıza da vurduğu zor bir süreçten geçiyoruz. İnsani ve ahlaki anlamda sınandığımız, yayınların ve ekranların insanlık vicdanında yargılandığı, değerler savaşının tam ortasındayız.
Zorbaların zorbalıklarının, sona yaklaşsa da hala geçerli olduğu, Kutsallara ilişmekte, Kudüs’e kuduz psikolojisi ile saldırmakta, emredemedikleri ülke ve toplumlara, içte ürettikleri hainleri kullanarak kalleşçe operasyonlar düzenlemekte beis görülmediği fecir öncesi zifiri karanlığı yaşıyoruz.
Bütün bu olanların,  farkında olmadan inşallah, Müslümanların uyanış fitilini ateşlemenin dışında, sahiplerinin meş’um emel ve karanlık planlarına hizmet etmeyeceği ümit, talep ve niyazındayız.
Bu karmaşa ortamında her medya ve medya çalışanı kendisine şu soruyu sormak zorundadır.
 Haklının güçlü değil, güçlünün haklı olduğu çarpıklığına boyun eğmiş mahkum vicdanların sesi mi olacağız?
Kıblesi seyyar, menfaatler ve endişeler karşısında doğrunun ve hakikatin yanında yer almaktan korkacak ve kaçacak, susacak veteslim mi olacağız?
Yoksa, insanı ve vicdanı merkeze alan bir dünyanın mücadelesini mi vereceğiz.
Medya, bir milletin hava gücüdür. Gayri milli unsurlar tarafından ele geçirilmesine asla göz yumulmamalı, alan boş bırakılmamalıdır. Her medya mensubu aynı zamanda bir kültür elçisidir.
Milletinin medeniyet tarihini ve medeniyet  tasavvurunu zamanın ruhuna uygun bir yayıncılık dili ile bölgesi, ülkesi ve dünya kamuoyuna aktarmakla yükümlüdür. Bu şekilde farklılıklarımızı ortak bir zenginliğe dönüştürmemiz mümkündür.
Mazlumların, mağdurların, kimsesizlerin sesini insanlığa haykıran bir yayıncılık perspektifine böylece sahip olabiliriz. İnsanı haberin nesnesi değil, öznesi kabul eden bir yayıncılık anlayışına çok ihtiyacımız var. İnsanlığın vicdanını harekete geçirecek yeni mekanizmaların kurulması gerektiğine inanıyoruz. Enformasyon çağında bilgi kirliliğinin önüne geçmek zor olduğu kadar aynı zamanda sağduyu sahibi medya ve tüm yetkililer için çok büyük ve zaruri bir görevdir. Bu ilke ve düşüncelerle Doğan haber sitesi olarak yola çıkma cesaret ve kararlılığımızla hayra motor, şerre fren olma ilkesiyle yayınlarımızı devam edeceğiz.
 Savaş Aytimur
www.doganhaber.org
 Manisa il temsilcisi
Köşe Yazarı
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum