KAPARİ'NİN TANITIMI

Kapari bitkisi, Sağlığımıza faydaları, Ekonomik katkısı, yetiştirilmesi konularında ne kadar bilinçliyiz ?

KAPARİ'NİN TANITIMI
04 Nisan 2024 - 02:30
     

Değerli bir ilaç ve gıda bitkisi olan kapari (Capparis sp.)’nin dünyada yıllık ortalama 10.000 ton civarında kapari üretiminin olduğu tahmin edilmektedir.

 Dünyada İspanya, Fas ve Türkiye’nin söz sahibi olduğu kapari 1980’lerden sonra ekonomik önem kazanmasıyla birlikte üretim alanlarına da girmiş ve hem doğa­dan hem de tarım alanlarından üretim artmıştır. Ülkemizde Burdur ilinin liderliğinde kapari tarımı Antalya, Kırıkkale, Muğla, Tekirdağ gibi illerde kapari üretimi yapılmakta­dır
Son yıllarda kapariye dayalı ürünlerimizin ihracatında önemli artışlar görülmektedir. 2021 yılı itibariyle kapari ürünlerinden toplam 3.86 bin ton ürün ihraç edilmiş ve toplam 10.4 milyon $ ihracat geliri elde edilmiştir. İthalat değerleri incelendiğinde 8.19 ton ürün karşılığında 17.4 milyon $ ithalat bedeli ödenmiştir.              
      Değerli bir ilaç ve gıda bitkisi olan kapari (Capparis sp.)’nin dünyada yıllık ortalama 10.000 ton civarında kapari üretiminin olduğu tahmin edilmektedir.
 Dünyada İspanya, Fas ve Türkiye’nin söz sahibi olduğu kapari 1980’lerden sonra ekonomik önem kazanmasıyla birlikte üretim alanlarına da girmiş ve hem doğa­dan hem de tarım alanlarından üretim artmıştır. Ülkemizde Burdur ilinin liderliğinde kapari tarımı Antalya, Kırıkkale, Muğla, Tekirdağ gibi illerde kapari üretimi yapılmakta­dır
Son yıllarda kapariye dayalı ürünlerimizin ihracatında önemli artışlar görülmektedir. 2021 yılı itibariyle kapari ürünlerinden toplam 3.86 bin ton ürün ihraç edilmiş ve toplam 10.4 milyon $ ihracat geliri elde edilmiştir. İthalat değerleri incelendiğinde 8.19 ton ürün karşılığında 17.4 milyon $ ithalat bedeli ödenmiştir.        
      

                                                         Pala Remzi ile Kapari
Kapari uzun ömürlü bir bitki olup, erezyon’la mücadele de kullanılacak önemli ürünlerden birisidir. Kapari tarımında ekim/ dikim materyalleri yüksek maliyete sahip değildir. ,
3.yaşından sonra hasatı yapılabilir. iki günde bir hasat yapılmakta ve hasat sezonu bo­yunca 60-120 gün tomurcuk toplanmaktadır. 1.000 m2 alandan yaklaşık 7.500-15.000 kg kapari tomurcuğu toplanmaktadır ve bir tarım işçisi günde 15-20 kg tomurcuk toplaya­bilmektedir.

Kapari, güçlü kokusunu yansıtan bir isim olan “keçi” anlamına gelen Latince capra ke­limesinden türetilmiştir. Ülkemizde Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Batı Anadolu başta olmak Orta Anadolu’da, Geçit Bölgelerinde ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde doğal olarak yetişir.


Dünya yıllık ortalama kapari üretiminin 10.000 ton civarında olduğu tahmin edilmektedir: Türkiye’de 3.500-4.500 ton, Fas’ta 3.000 ton, İspanya’da 500-1.000 ton ve diğer ülkelerde 1.000-2.000 ton üretilmektedir.
Ülkemizde kapari üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’nun verilerine göre 2020 yılında Ankara, Muğla ve Tekirdağ illerinde toplam 32 alanda kapari tarımı ya­pıldığı ve 3 ton ürün alındığı kaydedilmiştir. Ancak kayıt dışı verilere göre ülkemizde en fazla kapari tarımının yapıldığı il Burdur olarak bilinmektedir

                                     Kapari tomurcuklarının toplanması
   Kaparinin geçici olarak konserve edilmiş (yenilmeye uygun değil) ürünlerin yıllara göre dalgalanma gösterse de 2021 yılında 1.95 bin tona ulaştığı ve yaklaşık 4.5 milyon $ döviz girdisi sağladığı kaydedilmiştir. Benzer şekilde dondurulmuş, sirke/asetik asitten başka usulde hazırlanmış veya konserve edilmiş kapari meyvesinin 2017 yılında 7.9 bin ton olan ihracatın 2021 yılında 54 bin tona ulaştığı ve ihracat değerinin ise 28.5 bin $’dan 144 bin $  yükseldiği görülmektedir.

                                                         Pala Remzi Kapari toplarken
Sonuç olarak; 2021 yılı itibariyle kapari ürünlerinden toplam 3.86 bin ton ürün ihraç edilmiş ve toplam 10.4 milyon $ ihracat geliri elde edilmiştir. İthalat değerleri incelendi­ğinde 8.19 ton ürün karşılığında 17.4 milyon $ ithalat bedeli ödenmiştir.
      Ülkemizde ve dünyada kapari üretim ile ilgili sınırlı veri bulunmaktadır. Kapari bitki­si 1980’lere kadar üretim alanları ve doğadan toplama miktarı düşük seviyede iken, bu tarihten sonra ekonomik önem kazanmasıyla birlikte üretim alanları ve toplayıcılık hızla artmıştır. Dünya yıllık ortalama kapari üretiminin 10.000 ton civarında olduğu tahmin edilmektedir: Türkiye’de 3.500-4.500 ton, Fas’ta 3.000 ton, İspanya’da 500-1.000 ton ve diğer ülkelerde 1.000-2.000 ton üretilmektedir. Kapari ticari değişimi 60’tan fazla ülkeyi kapsamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri 1990’larda en önemli kapari tüketicilerinden biriydi. Ülkemizde kapari üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’nun verilerine göre 2020 yılında Ankara, Muğla ve Tekirdağ illerinde toplam 32 da alanda kapari tarımı ya­pıldığı ve 3 ton ürün alındığı kaydedilmiştir. Ancak kayıt dışı verilere göre ülkemizde en fazla kapari tarımının yapıldığı il Burdur olarak bilinm ektedir

          Kapari bitkileri doğa’nın tüm şartlarında kendi halinde yetişir. İzmir Foça’dan görünüm
 
Kapari 30-50 cm boyunda çok yıllık çalı formunda bir bitkidir. Kökleri 6-10  metre uzunluğunda olup Dallar genellikle 2-3 m uzunluğunda, yarı yatık veya yatık büyüme eğilimindedir, Dallar üzerinde soluk sarım­sı çengelli şekilde dikenler bulunur, ancak bazen zayıf gelişmiş veya yoktur. Yapraklar alternatifli sıralanmış, 2-5 cm uzunluğunda, basit, oval-eliptik, kalın, üzeri puslu ve pu­sun altı parlaktır. Çiçeklenme sürekli olarak görülebilir, böylece tomurcuklardan mey­veye kadar tüm geçiş aşamaları aynı anda gözlemlenebilir. Çiçekler hermafrodit, 5-7 cm çapında, morumsu çanak yapraklara ve beyaz taç yapraklara sahiptir. Her bir çi­çekte 4 adet çanak yaprak, 4 adet taç yap­rak, bir adet dişi organ ve çok sayıda erkek organ bulunur. Erkek organlar mora yakın bir renkte ve çok sayıda filament bulunur. Yumurtalık üst durumlu ve tek gözlüdür. Meyve (kapari) ince bir perikarp ile elipsoid, oval veya obovoiddir. Meyve olgunlaştığın­da patlar ve soluk kırmızı bir meyve etine yerleşik halde birçok tohum bulunur. To­humlar 3-4 mm çapında, gri-kahverengi ve böbrek şeklindedir. Embriyo spiral ola­rak kıvrılmıştır.

      Gıda olarak kullanımı: Dünyanın hemen her bölgesinde yayılış gösteren kapari en çok, genellikle baharat olarak kullanılan yenilebilir çiçek tomurcukları ve her ikisi de genellikle salamura olarak tüketilen meyvesi ile tanınır.
Gıda olarak kullanımında kapari içeren yaklaşık 400 tarif vardır, Kapari keskin bir baharatlı tada sahiptir ve esas olarak aşağıdakilere keskinlik eklemek için bir baharat olarak,

                                                                        Kapari tomurcuğu
Fonksiyonel ve sağlık yararları: Kapari bitkisinin farklı organları, çeşitli hastalıklar için halk ilaçları olarak kullanılmıştır. Fas’ta geleneksel olarak diyabet kontrolü ve tedavi­sinde kullanılmaktadır.İran’da meyve geleneksel olarak diyabetik hastalar tarafından antihiperglisemik bir gıda olarak ve ayrıca İsrail’de antihiperglise­mik ajan olarak kullanılmaktadır. Akdeniz havzasında ve Orta ve Batı Asya’da meyveler gıda olarak ve halk ilaçlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Güney İtalya’da, geleneksel halk tıbbında köklerin kaynatılması yaygın olarak kullanılmaktadır. Hindistan alt kıtasının Unani dok­torları, kök kabuğunu esas olarak parestezi, felç, artrit, gut, siyatik, öksürük, damlama ve dalak ve lenf bezlerinin iltihabı gibi nörojenik ve balgamlı durumlar için kullanır.
Kapari, halk hekimliğinde gaz giderici, antieskorbutik, antispazmodik, idrar sök­türücü ve vermifüj olarak kullanılmıştır.

                                                        Çiçeği ve Tomurcukları
Kapari, glukozinolatlar, polifenoller, alkaloidler, lipidler, vitaminler, mineraller, sakka­ritler, glikozitler, terpenoidler, uçucu yağlar, yağ asitleri ve steroidler içerir. Kök kabuğu deterjan ve büzücü, soğuk sıvıları dışarı atan, obstrüktif, balgam söktürücü, analjezik, mide, iştah uyarıcı, gaz giderici, antelmintik, afrodizyak, emmenagog ve idrar söktürü­cü, parestezi, felç, artrit, gut, siyatik, öksürük, su toplaması ve dalak ve lenf bezlerinin ilti­habı gibi nörojenik ve balgamlı durumlar için olarak tanımlanır ve çoğunlukla kullanılır. Yaprakların suyu solucanları öldürmek için kulağa damlatılır ve kök kabuğu tozu kötü huylu yaralara, çıbanlara ve şişliklere uygulanır; meyveler benzer ancak daha zayıf özel­liklere sahiptir. Ayurveda tıbbında kurutulmuş çiçek tomurcukları iskorbüt hastalığında faydalıdır ve kabuğu acı, aperient, idrar söktürücü ve balgam söktürücüdür, dalak, böb­rek ve karaciğer şikayetlerinde kullanıldığı bilinmektedir. Sulu meyve özü, önemli an­ti-inflamatuar aktivite göstermiştir ve hidroalkol özü, önemli antiartritik aktivite göster­miştir. Toz haline getirilmiş kök, kaynatma ve hidroetanol kök ekstresi, sıçanlarda eklem ağrısı eşiğini önemli ölçüde artırdığı bildirilmiştir. Standart antidiyabetik tedaviye ek olarak kapari özü, tip 2 diyabetli hastaların glise­mik kontrolünü iyileştirdiği rapor edilmektedir. Diğer taraftan rutin ve kuersetin (P vita­minine benzer etkiler üreten flavonoidler), glukokapparin (rubefacient etkisi), pektinler (nemlendirici ve koruyucu etkiler), fitohormonlar ve vitaminler gibi bazı aktif bileşiklerin varlığından dolayı kozmetik müstahzarlar (kremler, şampuanlar, losyonlar ve jeller) için kullanılabileceğini öne sürülmüştür ,

Kapari, kuru bölgelere adapte olmuş bir bitki olup, kayalık alanlarda yaygındır. Çok yıllık bir bitki olan kapari derin kök sistemi ile iyi bir erozyon bit­kisidir. Erozyona uğramış, eğimli ve verimsiz araziler için çok uygundur.

                                                     Kapari Çiçeği ve tomurcukları
Kapari bitkisi derin ve iyi drene edilmiş, toprak pH’sı 7.5-8.0 olan kumlu-tınlı top­rakları tercih eder ancak kalkerli birikimlere veya daha az kil yüzdesine sahip topraklara da uyum sağlamıştır Volkanik veya jipsli topraklara iyi bir tepki gösterir, ancak zayıf drenajlı topraklara karşı hassastır). Kapari bit­kisinin sülfür dioksit, nitrojen oksitleri, amonyak gibi bazı zehirli gaz halindeki kirletici­lerin kronik seviyelerine bile dayandığı rapor edilmiştir, bitkinin büyüme döneminde yüksek radyasyon seviyelerinin, yüksek günlük sıcaklığın ve yetersiz toprak suyunun etkisini azaltan bir dizi özellik ve mekanizma ge­liştirdiği bildirilmiştir Kaparinin büyüme döne­minde Akdeniz ekosistemlerindeki diğer türlere göre m2 başına 3.4 kata kadar daha fazla CO2 asimile ettiğini bulmuşlardır Yüksek kök/gövde oranı ve mikoriza varlığı, fakir topraklarda mineral alımını en üst düzeye çıkarmaya teş­vik eder


                               Kapari geve ve gündüz Çiçek açabilen dayanıklı bir bitkidir
Kapari çalısı yarı kurak ve sıcak iklimlere adapte olmuştur. Kapari bitkileri genellikle daha düşük rakımlarda yetiştirilmelerine rağmen, deniz seviyesinden 1.000 m yüksek­likte bile bulunmuştur. Kapari yaz aylarında kuvvetli rüzgârlara ve 40 °C’nin üzerindeki sıcaklıklara dayanabilir, ancak vejetatif döneminde dona karşı hassastır. Bu nedenle aşı­rı yağmurlu ve nemli bölgeler yetişmesini olumsuz etkiler. Ekonomik bir üretim için ka­paride en az üç ay hasat sezonunun olacağı iklimler daha uygundur. Daha çok güneye bakan eğimli, kıraç, kalkerli ve killi topraklarda yayılış gösterir

Ülkemizde kapari tarımı yapan çiftçilerin yanında hazineye bağlı alanlarda veya erozyonla mücadele yapılacak alanlarda üretim yapılmaktadır. Aynı zamanda doğal yayılış alanlarından da toplanmaktadır. Kapari bitkisinden üretim alanlarından tomur­cuk, çiçek veya karpuzcuk adı verilen meyveleri toplanmaktadır. Toplanan ürünler gıda, kozmetik ve ilaç endüstrilerinde olmak üzere geniş bir kullanım alanına sahiptir. Ülke­mizde kapari üretim alanları hususunda resmi kayıtlar sınırlı düzeydedir. Özel firmalar ile görüşme neticesinde kapari tarımının özellikle Burdur ilinde geniş üretime sahip olduğu, bu illerin yanında Isparta, Konya, Kırkıkkale gibi illerde üretimi yapıldığı, Antalya, Mersin, Muğla gibi illerde ise yoğun toplamacılığın yapıldığı bilgileri edinilmiştir. Bu ne­denle kapari tarımında net bir ölçek belirlemek oldukça zordur. Şöyle ki kapari tarımın­da ekim/dikim materyalleri yüksek maliyete sahip değildir.

Burdur’da Orman Bakanlığı arazilerinde Özel sektör girişimi Kapari Tarlaları
Sadece kendi işgücünü kullanan 5 kişilik bir küçük aile işletme­leri 60 günlük kapari tomurcuğu hasat sezonu boyunca toplam 4.500 kg ürün toplaya­bilmektedir. Bu miktar 3 yaşındaki bir kapari tarlasından alınırsa bu işletme için 6 da bir üretim alanı, 4 yaşındaki bir alandan alınırsa 2 da ve 5 yaşındaki bir alandan alınırsa 1 da bir üretim alanı uygundur. Kısaca kendi işgücünü kullanan küçük aile işletmeleri için 3 yaşına kadar 6 da bir araziyi kontrol edebilirken, 4 yaşından sonra aynı alana sahip arazi için hasat sezonunda dışarıdan destek alması gerekmektedir.

               Yamaç yerlerde  olduğu gibi Volkanik ve düz arazilerde de Kapari yetiştirilebilir
 Üretim Materyali ve Ekim/Dikim Metotları
En yaygın üretim köklü sürgünler ile yapılan çoğaltım şeklidir.
Tohumla çoğaltım: Kapari meyvelerinin Ağustos ve Eylül aylarında olgunlaşmaya başlar ve meyvelerin içeri­sinde çok sayıda kahverengi renkte tohum bulunur. Henüz toplanmamış küçük meyve­lerden elde edilen tohumlar genellikle açık kahverengi ve olgunlaşmamıştır. Hasattan sonra olgun tohumlar ovalama, yıkama ve gölgede kurutma işlemlerinden geçirilerek ekime hazır hale getirilir. Bu tohumlar, 4 °C’de ve düşük bağıl nemde tutulursa iki yıl boyunca %90’ın üzerinde yaşayabilir  ,

                                            Kapari’lerin ticari boyutlandırılmaları ve tohumları
Kapari tohumları dormansi nedeniyle oldukça düşük çimlenme oranına (%10-15) sahiptir. Çimlenme oranını arttırmak için tohuma zımpara, UV gibi mekanik işlemlerin yanında, H2SO4 veya H2O2 veya %0.2 KMnO4, %0.2 KNO3, gibberellin (GA4+7) veya ıs­latma dahil olmak üzere farklı işlemlerde uygulanmaktadır. Kapari tohumları su kaybını önlemek ve kuru mevsim boyunca tohum canlılığını korumak için tohum kabukları ve tohumları çevreleyen müsilaj bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar­da canlı embriyoya sahip tohumların odunsu tohum katlarının kısmen çıkarılmasından sonra üç ila dört gün içinde çimlenir. GA3 ile muamele edilmiş tohumlar ise 20 ila 70 gün içinde çimlenir
Kapari tohumları, nehir kumu, yanmış çiftlik gübresi, kompost, vermikülit veya per­lit karışımlar orman toprağı ve yıkanmış dere kumundan oluşan harçla hazırlanan fide yastıklarına güz aylarında veya Şubat-Mart aylarında ekilir. Yabancı ot tohumlarından ve hastalık etmenlerinden korunmak için yastık harcı steril edilmiş olmalıdır. 1 m2 yastık alanına 1.5-2 g kadar tohum düşecek şekilde ekim yapılır ve silindir ile bastırılır. Ekimden sonra çıkış olana kadar günaşırı düzenli olarak sulama yapılır. Çimlenme ve çıkış için özellikle soğuk dönemlerde fide yastıklarının üzeri plastik örtü ile kapatılır. Tohumlar normal şartlarda 2 hafta içinde çimlenmeye başlar ve çimlenme ve sürme 3-4 hafta devam eder. Dikim için fideler 10-15 cm boylanmış olmaları gerekir

Kaparinin tarladan önce tohumlarının çimlendirilip, fidelenmesi
Çelikle çoğaltım: Çelikle çoğaltım hem bahar hem de güz ayları başında yapılmak­tadır. Ağustos ve Eylül aylarında yarı odunsu dallardan hazırlanan çeliklerde köklenme oranı genellikle zayıf (%30’un altında) kalmaktadır. Nisan ayında alınan otsu çeliklerde ise köklenme oranı daha yüksek bulunmuştur. Otsu çelikler 25-30 günlük olduklarında en az 2 boğum içerek şekilde 6-10 cm çelikler hazırlanır. Hazırlanan çelikler 1.500-3.000 ppm oksin çözeltisine batırılarak köklendirme kasalarına veya viyollere dikimi gerçek­leştirilir. İki aylık köklenme periyodu sonunda yaklaşık %85’e yakın köklenme oranı elde edilmiştir Kapari çeliklerinin kök­lendirilmesi üzerine yapılan başka bir araştırmada, ilkbaharda alınan çeliklerde IBA’nın 4.000 ppm dozunda en fazla köklenme oranı (%88.9) elde edilmiştir
Dikim:
Kapari bitkisinde 25-30 yaş üstü bitkiler hala verim vermektedir. Bu nedenle toprağın fiziksel özellikleri (doku ve derinlik) özellikle önemlidir. Kapari çalısı geniş bir kök sistemi geliştirebilir ve en iyi derin, tabakasız, orta dokulu, tınlı topraklarda yetişebi­lir. Dikim öncesinde tarla derince sürülerek hazırlanır ve kapari fidanları mart ayından itibaren tarlaya dikilebilir. Dikim normu türe ve iklim koşullarına bağlı olarak 2×2, 3×3 veya 4×4 m şeklinde dikilebilir. Yaklaşık 40 cm yüksekliğinde ve 30 cm genişliğinde açı­lan çukurların dibine bir miktar yanmış hayvan gübresi konur ve üzerine kapari fidanları dikilir. Fidanların üzeri toprakla kümbet şeklinde m’ye kadar uzayan sürgünler verir. İlk dikim yılının sonunda kış mevsimine doğru bitkiler yapraklarını döker

Kapari’nin tarladaki bir yıllık yetişmiş hali

Gübreleme
Gübreleme dikimden 20-30 gün önce başlamalıdır. Kapari tarımında ideal gübrele­me miktarı 10 kg/da amonyum sülfat, 40 kg/da süperfosfat ve 15 kg/ha potasyum klorür önerilmektedir (Massa Moreno, 1987). Fosfatlı ve potasyumlu gübreler genellikle iki ila üç yılda bir uygulanır. Bunun yerine, amonyumlu gübreler yıllık olarak, kışın sonlarında, filizlenmeden önce toprağa atılır.,
 Budama
Kapari bitkisi her yıl düzenli olarak budanmalıdır. Budama genellikle bitkilerin dor­mant olduğu kış aylarında yapılmaktadır. Ölü dallar uzaklaştırıldıktan sonra zayıf, verim­siz odunsu dallar budanmalıdır. Kapari çalısı, bitki genç ve güçlü olduğunda dalları 1-3 cm veya 5-10 cm uzunluğa indiren kısa ve ağır sürgün budamasından yararlanır.Kaparide sadece bir yaşındaki saplar mevcut sezon için çiçek tomurcukları taşıyacağı için sürgün üzerinde birkaç tomurcuk bırakmak önemlidir.
Sulama
Kapari daha çok sulanmayan fakir topraklarda yetiştirilmektedir. Su stresini iyi tole­re etmesine rağmen, su en sınırlayıcı üretim faktörüdür. Kapari su stresine karşı oldukça hassas olduğu ilk yıl boyunca sulama özellikle önemlidir. Bununla birlikte, onları rüzgâr etkisinden korumak ve böylece buharlaşmayı azaltmak için genç bitkilerin etrafına taş yerleştirmeyi de içerebilen bir tür malçlama kullanılabilir. İspanya ve Arjantin’de genel­likle ilk yıl boyunca ek sulama yapılmaktadır  
Yabancı Ot Kontrolü
Kapari bitkisi hızlı bir şekilde toprak yüzerini kapladığı için üretimi yapılan alanlarda dikimden sonraki 1-2 ay içerisinde yabancı ot mücadelesi yapılması yeterli olacaktır. İlk 2 yıl verim vermeyeceği için yabancı ot temizliği düzenli olarak yapılmalıdır.
Hastalık ve Zararlılar
Kapari yabani olarak büyürken haşere hasarına karşı çok hassas değildir. Bununla birlikte, bazı fitofag türler, ana üretim alanlarında kapariye saldırır. İnsektisit uygulama­ları, hasatlar arasındaki kısa süreli uygulama ile (7-10 gün) sınırlıdır. Sadece düşük mik­tarda kalıntı bırakan aktif maddeler kullanılabilir. Kapari güvesi (Capparimyia savasta­noi Mart.) ve kapari böceği (Bagrada hilaris Bm.) en önemli zararlılar olarak kabul edilir. Kapari güvesinin kontrolü, popülasyonların yüksek olduğu yaz aylarında zehirli hidrolize protein yemlerinin kullanımı ile birlikte istila edilmiş yaprakların uzaklaştırılmasına da­yanır.
Kapari böceği ilk olarak yabani bitkilerde ve daha sonra kültüre alınan kapari ekimlerine saldırarak bulunmuş­tur Böcek geliştikçe turuncuya dönen kremsi oval yumurtalar tarla yüzeyine ve daha nadiren yapraklar üzerine düşer. İlkbaharın başında, aralarında zayıf büyüyen ve hızla sararmaya başlayan kapari gibi farklı yabani bitkilere saldırır. Bu böceği kontrol etmek için piretroid formülasyonları kullanılır. Kim­yasallar hasat bittikten sonra bitkilere uygulanır..
Boyalı böcek  turpgillerden yağlı tohum ekin­lerinin bir zararlısıdır ve yaz aylarında kapari bitkisinde zarar yapabilir
Analestes barbarus Lucas bitinin larva formu, kök sistemine zarar verir Genel ola­rak hedefleri, daha önce diğer böceklerden etkilenen zayıf yetişkin bitkilerdir.

Tek etkili kontrol, saldırıya uğrayan bitkilerin uzaklaştırılmasıdır. Diğer böcek zararlıları, yapraklar­da ovalden yuvarlak erozyonlara, yaprak sararmasına ve gövde çürümesine neden olan Phyllotreta latevittata Kutsch Asphondylia spp. ve tomurcukların morfolojisini değiştiren Cydia capparidana Zeller hastalık­larıdır
Yeşil böcek Nezara viridula kaparide zarara neden olduğu bil­dirilmiştir. Tüm bu zararlılar triklorfon, endosülfan, dimetoat veya klorpirifos kullanılarak kontrol edilebilir. Kaparide tespit edilen diğer zararlı böcekler Kapari bitkileri ile beslenen birçok karınca türü) bulunmuştur.
Kapari, lahana kurdu, kara asma biti ve pire böceğinin yanı sıra sincaplar, salyangozlar ve sümüklü böceklerden zarar görebilir.
Kapari bitkisinde Pythium spp., Fusarium spp. Verticillium spp. gibi fungal etmen­ler ciddi zararlar meydana getirebilirler. Özellikle kapari fidanlarında sıklıkla karşılaşılan bu mantarı enfeksiyon sonucunda dikim sonrası fidanlar hızlıca kuruyabilmektedir. Ka­pari yaprak ve çiçeklerine hasar veren en önemli mantar beyaz pas hastalığıdır ,
Kapari bitkilerinin Botrytis spp ve Pythium spp ile enfekte olduğu bildirilmiştir Kapari bitkisinde viral enfeksiyonlara da rastlanmaktadır.
Hasat Zamanı ve Tarımına Etki Eden Faktörler
Kapari fidanlarının dikiminden sonra 2. yılında verim alınmaya başlamaktadır. An­cak verimleri yetiştirme ortamına, kültürel uygulamalara ve biyotipe bağlı olarak ol­dukça değişkendir ancak 3. yılda ekonomik verime ulaşmaktadır. Dikim normu 2×2 m aralıklı olursa 1 da alanda ortalama 500 kg kadar tomurcuk toplanabilir. Bir kapari plan­tasyonundan iyi bakım koşullarında en az 25 yıl faydalanılır
Hasat sürecinde elle yapıldığı için toplam emeğin 2/3’ünü temsil edebilir. Doğal florada bir kişi günde 10 kg tomurcuk toplayabilirken, kül­tür koşullarında bu miktar 15-18 kg’a kadar çıkabilmektedir.
Hasat, aşağıdaki nedenlerden dolayı zor ve zaman alıcıdır: dalların eğimli yapısı;  bazı biyotiplerde stiüler dikenlerin varlığı; yaz aylarında kapari üreten bölgelerde yüksek sıcaklıklar ve güneş radyasyonu; çiçek tomurcuklarının küçük çapı. Mayıs-Eylül ayları arasında, yaşına ve gelişme durumuna göre, aynı bitkinin birkaç haftada bir bezelye veya mısır tanesi iriliğindeki tomurcuklarının toplanması gereklidir. Çiçek tomurcukları, belirsiz bir büyüme alışkanlığına sahip olan dallar boyunca dizildiğinden, dallar kesilmemeli­dir.
 İtalya’da çapı 7 mm ve altında olan tomurcuklar 1. sınıf “non-pareil” olarak, çapı 14 mm’den daha fazla olan tomurcuklar ise “grusas” olarak en düşük kalitede değer görür
Kapari bitkisinde ekim/dikim sonrası ilk 2 yıl boyunca ürün alınmaz. Üçüncü yılda bitki başına 50 g, 4. yılda 150 g ve 5. yıldan itibaren ise 500 g tomurcuk hasat edilmek­tedir. Kapar plantasyonunda hasat periyodu uzun olup ekonomik verime ulaşılan 5. yıl­da iki günde bir tomurcuk toplanmakta olup, toplam 60-120 gün hasat yapılmaktadır. Ekim/dikim normu 2 × 2 ve hasat 60 gün yapıldığında, 3. yılda 750 kg/da, 4. yılda 2.250 kg/da ve 5. yıldan sonra ise 7.500 kg/da ürün alınabilir. Hasat sonunda toplanan kapari tomurcukları bez torbalar içerisine konarak muhafaza edilmektedir. Koyu zeytin yeşili renkteki kapari tomurcukları toplandıktan sonra birkaç ay süreyle %20’lik tuzlu–sirkeli suda veya bir kat tuz - bir kat tomurcuk şeklinde katlanarak bekletilir. Böylece hem acılık veren maddeler uzaklaştırılmış, hem de tomurcukların bozulup çürümesi engel­lenmiş olur

İstihdam ve Pazar payı
Ülkemizde kapari tarımı ile ilgili resmi kayıtlar yeterli olmamakla birlikte, dış ticaret verilerine göre; 2021 yılı itibariyle kapari ürünlerinden toplam 3.86 bin ton ürün ihraç edilmiş ve toplam 10.4 milyon $ ihracat geliri elde edilmiştir. İthalat değerleri incelendi­ğinde 8.19 ton ürün karşılığında 17.4 milyon $ ithalat bedeli ödenmiştir.
Kapari bitkisi geniş bir adaptasyon yeteneği nedeniyle çoğu iklim bölgemizde tarı­mı yapılabilecek bir bitkidir. Özellikle ülkemizde Burdur ilinin liderliğinde ülkemiz ge­neline yayılan kapari bitkisi üretimi yapılan yerlerde bölgeye canlılık sağlamış ve bölge­deki tarım işçiliğine hareketlilik kazandırmıştır. Çünkü kapari tarımında özellikle hasat özenli el işçiliğine dayalı olduğu için üretim maliyetinin yaklaşık 3/2’sini hasat işçiliği oluşturmaktadır. Bu nedenle üretim yapılan bölgelerde geniş üretim alanlarında işçilik bakımından önemli istihdam sağlamaktadır. Ekonomik verime ulaşmış (5 yaşında) 2 × 2 m ekim normunda dikilmiş 1.000 m2 kapari tarlasında yaklaşık 60-120 gün tomurcuk hasadı sürmekte olup, bu hasat sezonunda 2 günde bir hasat yapılmakta ve her hasatta 100-125 kg/da tomurcuk hasat edilmektedir. Hasat sezonu boyunca ekolojik faktörlere göre toplam 7.5-15.0 ton arasında tomurcuk hasadı yapılmaktadır. Bir tarım işçisi günde yaklaşık 15-20 kg tomurcuk toplayabilmekte olup, her hasat zamanında 1.000 m2 alan için 6-8 tarım işçisi istihdam edilmektedir.
Üretim ve endüstrinin geliştirilmesi için TKDK, KOSGEP gibi kurumlardan hibe desteği alınabilecektir. Sektörün ilerlemesi ile kırsalda kadın ve genç nüfus için yeni bir kazanç kapısı haline gelebilir veya dezavantajlı grupla­rın topluma kazandırılması için zemin oluşturulabilecek ve bölge ekonomisine katma değer sağlanabilecektir.

Kapari tarımı yapan bölgelerde işletmeler küçük, orta ve büyük işletme şeklindedir. Aile işletmeleri olarak geçen küçük işletmeler genellikle küçük alanlarda (1-6 da) üretim yapmakta ve arazinin bakım ve hasadını kendisi (üretimin 4. yılından itibaren dışarıdan tarım işçisi desteği almaktadır) yapmaktadır. Orta (6-30 da) ve büyük (30 da ve üze­ri) işletmeler bakım işlerini ve hasadı tarım işçisi ile yapılmaktadır. Kapari tarımı yapan küçük ölçekli işletmeler genellikle hasat edilen ürünleri kapari işleyen firmalara pazar­lamaktadır. Ancak orta ölçekli veya orta ölçekten daha büyük işletmeler kendi işleme tesislerini kurabilmektedir. İşlenen veya yarı işlenen ürünler toptan veya perakende ola­rak yurt içi ve yurt dışı gıda ilaç ve kozmetik firmaları tarafından alıcı bulabilmektedir.

Kapari tarımının 10 yıllık fizibilitesi
Kapari tarımında (50 da) gelir ve giderler ile yatırımın geri dönüş süresi Çizelge 4’de verilmiştir. Fizibilite raporunda tarla durumu ve traktör maliyeti hariç tutulmuş, sadece traktörün yakıt gideri üzerinden hesaplanmıştır. Tarlanın toprak analizi yaptırıldıktan sonra arazi ekim/dikim için hazırlanır. Kapari tarımında genellikle fidan ile üretim öne­rilirken, son yıllarda tohumla üretim yapılmaya başlanmıştır. Bu nedenle kapari tarımı ve işletmeciliği yapan özel sektör ile görüşmeler neticesinde tohumla üretimin daha ekonomik ve pratik olduğu dikkati çekmiştir. Bu nedenle fizibilite raporu için kapari plantasyonları tohumla üretim yapılacak şekilde hazırlanmıştır. Kapari tohumları 2 × 2 m ekim normunda ekim yapılmış ve bu ekim normu için yaklaşık 1 kg tohum ihtiyacı bulunmaktadır. Kapari tohum veya fidan ekim/dikimi elle yapılmaktadır.
 2021 yılı için 1 kg tohum fiyatı 1.000 TL olduğu tespit edilmiş ve 50 da için 50 bin TL tohumluk gideri belirlenmiştir. Kapari tarımında ilk 2 yıl ürün alınmamakta olup, 3. yılda 750 kg/da, 4. yıl­da 2.250 kg/da, 5. yıl ve sonrasında 7.500 kg/da tomurcuk alınmaktadır. Kapari tarımında hasat 60-120 gün yapılmakta olup, fizibilite en düşük toplama gün süresi üzerinden he­saplanmıştır. Kapari tomurcukları 2021 yılı itibari ile 15-20 TL arasında alıcı bulabilmek­tedir. Ancak fizibilite hesaplamasında en düşük fiyat olan 15 TL dikkate alınmıştır. Yıllık maliyet artışları göz ününe alındığında birim tomurcuk fiyatı %15 arttırılmıştır. Kapari tarımında tohum/fide maliyeti sabit yatırım olarak görülmekte, ilk ekim/dikim maliyet­lerinden sonra gübreleme, yabancı ot kontrolü, nadiren de olsa hastalık-zararlı kontrolü, hasat ve kurutma değişken yatırım giderleri olarak görülmektedir.

                                                                 Kapari Karpuzları ve tohumu
Kapari tarımının yapıldığı bu fizibilite çalışmasında toplam üretim yılı sonunda (10 yıl) kapari tomurcuğu üretiminde toplam 47.983.554 TL yatırım gideri ve 89.431.064 TL yatırım geliri elde edilmiştir. Kümülatif net bugünkü değer analizine göre 10 yılın so­nunda 16.711.401 TL net kazanç elde edilmiş olup, yatırımın geri dönüş süresi 2 yıl 4 ay hesaplanmıştır

Kapari bitkisinden elde edilen ürünler ve standartları
Dünyada kapari tomurcuklarının BS ISO 20982:2020 standartlarına göre belirlen­mektedir. ISO standartlarına göre kaparide belirlenen standartlar aşağıdaki şekildedir;
Tanımlama: Capparaceae familyasından olan Capparis ovata Desf ve Capparis spinosa L. gür bir yapıya sahiptir ve hem dik hem de yatay pozisyonda büyür. Bitki ilkbaharda bir tomurcuk oluşturduğunda, bu tomurcuk bir çiçek olacak. Tomurcuğu çiçeğe dö­nüşmeden koparılırsa kapari tomurcuğu denir. Eşsiz, keskin aromalı kapariler, az bü­yüyen kapari çalısının çiçek açan tomurcuklarıdır. Tomurcuklar, Akdeniz havzasının her yerindeki mutfaklarda en çok aranan ürünlerden biridir.    

                                         Kapari tomurcuklarının ticari sınıflandırılması
Genel, krem renkli küçük tomurcuklar sabahın erken saatlerinde elle toplanarak toplanır. Çiçeklenmeye bırakılırsa, tomurcuklar, uzun püsküllü mor organlarındaki gü­zel, beyazımsı-pembe, dört sepal çiçeklere dönüşür. Hasattan kısa bir süre sonra to­murcuklar yıkanır ve kavanozlara konmadan ve tuz, sirke, salamura veya zeytinyağı ile kaplanmadan önce birkaç saat güneşte solmaya bırakılır.
Sınıflama: Kapari tomurcukları kalitesi ve çapına göre sınıflara ayrılır. Kapari tomurcuk­ları 6 sınıfa ayrılmıştır; ekstra sınıf, I., II., III., IV. sınıf ve sınıf dışıdır.

                                                       Kapari Tomurcuk Salamurası
Kaparide hasat sonu işleme teknolojisi
Kapari ve kapari meyvelerinin farklı fiziko-mekanik özellikleri değerlendirilmiştir ve bu bilgiler daha verimli işleme ve işleme sistemlerinin geliştirilmesine yardımcı olacak­tır (Özcan ve Aydın, 2004; Özcan vd., 2004). Hasattan sonra kapariler sığ fıçılara konur. İspanya’da hasat sonrası şartlandırma genellikle yerel tüccarlar, kooperatifler veya üre­tici birlikleri tarafından gerçekleştirilir. Kalan yaprak ve saplar ayıklandıktan sonra ilk kapari seçimi yapılır ve lekeli ve açık tomurcuklar atılır. Daha sonra kapariler, genellikle onları 8-9 mm’den küçük veya daha yüksek çaplara sahip iki boyut grubuna ayıran bir ilk eleme işlemine tabi tutulur. Kapari, boyutlarının küçüklüğü ile orantılı olarak değer­lenir. Bu ilk sınıflandırma, daha küçük kaparilerin hatırlanması için bir teşvik sağlar ve sonraki endüstriyel adımları kolaylaştırır.
Taze kapari yoğun bir acı tada sahiptir ve asit düzenleme işleminin amaçlarından biri muhafazanın yanı sıra bu hoş olmayan tadı gidermektir. Bunun nedeni, tamamen acı tadı olmayan yan ürünlere kolayca hidrolize olan glukozit glukokapparinin varlığıdı

İyi havalandırılan bir yerde havalandırıldıktan sonra, kapariler ahşap veya polivinil klo­rür (PVC) fıçılarda, fiberglas tanklarda veya büyük fıçılarda paketlenir ve yüksek tuzlu su ile işlenir (dengede yaklaşık %16 NaCl w/v, ilk tuzlu su değiştirildikten sonra %20’ye yükselir). Doldurulduktan sonra fıçılar hava geçirmez şekilde kapatılır ve güneşe bıra­kılır. Tuz konsantrasyonundaki dengeye ulaşmak için, variller salamuranın erken aşa­masında yuvarlanır. Periyodik tuz kontrolleri yapılmalı, ayrıca tuzlu suyun malzemeyi tamamen kapladığından emin olunmalıdır. Bu “ıslak” kürleme süreci 20-30 gün sürer (Luna Lorente ve Pérez Vicente, 1985), ancak kapariler, nihai endüstriyel şartlandırma gerçekleşene kadar birkaç ay boyunca bu koşullar altında saklanabilir. Bu nedenle ka­pari, depolama sırasında stabil bir ürün olarak kabul edilebilecek tamamen salamura sebzeler olarak sınıflandırılabilir
Kapari dengede %10, 15 veya %20 NaCl ile ön işleme tabi tutulduğunda, nihai ürü­nün organoleptik özellikleri ve korunmasının en az 27 ay boyunca aynı olduğu kanıtlan­mıştır (Alvarruiz vd., 1990). Yüksek tuz konsantrasyonları hem istenmeyen mikroorganiz­maların büyümesini hem de laktik asit bakterilerinin aktivitesini engeller. Daha düşük NaCl tuzlu sularının (yani %5) koliform bakteri, maya ve küflerin büyümesine izin verme olasılığı daha yüksektir. Küçük (≤ 8 mm) tomurcukları asit düzenleme işlemi ederken fermantasyon daha yüksek oranda gerçekleşir (Özcan ve Akgül, 1999a). İtalya’da yetişti­riciler, kaparileri tanklarda, PVC veya ahşap fıçılarda veya açık varillerde katı tuz katman­ları arasında (%10-15 w/w) düzenlerler. Bu, ham üründen ozmoz yoluyla suyun çıkarılma­sını teşvik eder ve doymuş tuzlu su üretir.

                                                      Kapari Reçeli ( Remzi Doğan Patentli )
Bu işlem 7-8 gün sürer. Daha sonra salamura çıkarılır ve kapariler bir veya iki kez daha aynı işleme tabi tutulur (Barbera, 1991). Kapari ayrıca sirke içinde (asetik asit olarak en az %4 asitlik) 1:1 (a/h) oranında salamura edilir (Reche Mármol, 1967). Sirke ile düzenli doldurma, tüm kaparilerin kapalı kalmasını sağ­lar. Bu asit düzenleme işlemi 30 gün sürer. Ürün tarafından sirkenin sadece %10’u emi­lir, geri kalanı süre sonunda atılır. Kür süresinin tamamlanmasının ardından endüstriyel işleme üç adımda tamamlanır. İlk olarak, kapari süzülür ve tüm tortuları yerinden çıkar­mak ve çıkarmak için birkaç su değişikliği ile durulanır. İkinci olarak, hasarlı tomurcuk­lar atılır ve kapariler bir derecelendirme sistemine göre dikkatlice boyutlandırılır. Son olarak kapari çeşitli şekillerde hazırlanır ve bitmiş ürün olarak paketlenir. Nihai ürünün pastörizasyonu (80 oC, 15 dakika) tüketici talebini arttırır. Bu ısıl işlemler bozulmaya ne­den olan belirli mikroorganizmaların gelişimini önleyebilir Pastörizasyon olmadan, bozulma riskini önlemek için nihai üründe %6-10 NaCl ve asetik asit (w/v) olarak %1 asit gereklidir Bazı durumlarda, NaCl’den kaçınılır ve kaparileri seyreltilmiş asetik asit veya damıtılmış malt sirkesi (%4.3 ila %5.9 asetik asit) ile kaplamak bir alternatif yol olarak kullanılır. İtal­ya’da nihai ürün kuru tuzla işlenir. Bu tür bir hazırlık, nakliye maliyetini düşürür ve daha yoğun bir lezzet verir. İspanya’da, büyük çaplı kapari ile benzer bir işlem gerçekleştirilir. Kapari süzülür ve kuru tuzla karıştırılır (maksimum %20). Kapari endüstrisi, yüksek ma­ liyeti nedeniyle kapari müstahzarlarında zeytinyağı kullanımını durdurmuştur. Tarhun eklenmiş veya eklenmemiş şarap sirkesi de dahil olmak üzere diğer özel müstahzarlar da pahalıdır ve özellikle küçük çaplı kaparilerle kullanılır. Danimarka veya bazı kuzey Avrupa ülkelerine ihraç edilen kaparile­re şeker gibi tatlandırıcı maddeler eklenir

                                               Kapari Karpuzu, Tomurcuk ve Çiçeği 
Kapari genellikle turşu sektörü için PVC veya ahşap fıçılarda 180-200 kg’lık amba­lajlarda paketlenirken, ithal ettiği ülkeye göre değişmekle birlikte 40 kg’lık fıçılar ‘non pareil’ ve ‘surfine’ kapari ambalajlarında kullanılmaktadır. Perakende satış için kapariler, 20 g ila 5 kg arasında değişen cam veya plastik şişelerde veya 0.1 ila 1.0 kg arasında yarı saydam poşetlerde paketlenir. Beş kilogramlık şişeler ve poşetler genellikle restoran ve kafelere satılmaktadır. Geleneksel olarak kapari, dört ila yedi gün boyunca suya daldırı­larak fermente edilir. Bu daldırma, renk değişimi (yeşilden sarımsıya) ve etin parçalan­ması ve gaz birikmesi nedeniyle doku kaybının eşlik ettiği güçlü bir fermantasyon üretir. Bu adım ürünün değerini etkiler ve gereksiz olduğu kanıtlanmıştır Laktik asit bakterileri, düşük NaCl konsantrasyonlarında daha hızlı büyüme oranları gösterirler, ancak kaparilerde olduğu gibi, %5’lik NaCl tuzlu sularında istenmeyen mikroorganizmalar gelişebilir Kapari meyvelerini fermantas­yon sırasında bozulmadan korumak için %4-5 NaCl salamurası yeterli olabilir (Sánchez vd., 1992), ancak fermantasyon sürekli kontrol edilmelidir Fermantasyon 20-25 gün sürmelidir. Dengede %10 ila %15 NaCl içeren tuzlu sular kapari turşusu depolaması için uygun bir ortam oluşturur. Sorbik ve benzoik asitler ile bunlara karşılık gelen sodyum ve potasyum tuzları, son paketleme sırasında koruyucu olarak kullanılır. Kapari meyvelerindeki bu koruyucuların seviyelerini kontrol etmek için buhar damıtma (ekstraksiyon) ve HPLC belirlemeyi birleştiren bir yöntem kullanılabilir)


               Kapari Çiçeği ( Kapari Çiçek Reçeli için hazırlık ) Remzi Doğan adına patentli
,
Dünyada kapari tarımının en yaygın olduğu ülke İspanya olup, Türkiye ve Fas’ta söz sahibi ülkelerdir. Akdeniz bölgelerinde Sicilya, Puglia (İtalya), Fransa, İspanya ve Yuna­nistan’da bol miktarda tüketilmektedir. Kapari bitkisinin günümüzde pek çok kullanım alanı bulunmaktadır. Sicilyalılar domates soslarına ve soğan, sarımsak, yeşil zeytin ve taze yapraklı baharatlar (fesleğen, kekik ve frenk soğanı gibi), pizza, tavuk, balık, capo­nata (patlıcan ve domates içeren bir salata), tartar ve soslu şaraplara kapari eklerler. İtal­ya’daki Apulyalılar, köfte, çalı fasulyesi ve diğer haşlanmış sebzelerle kapari kullanırlar. İspanyollar onu ezer, badem, sarımsak ve maydanozla birleştirir ve ardından kızarmış balıkların üzerine servis edilir. Kapari, siyah zeytin, sarımsak, hamsi, karabiber, hardal ve diğer malzemelerle yayılan tuzlu ve keskin bir tat olan Tapenade, Fransa’nın Provence kentinde popüler bir mezedir. Kapari, balık, zeytin, tavuk, fesleğen, hardal, karabiber, sa­rımsak, kekik ve tarhunla iyi gider. Isı, aromasını kolayca yok ettiğinden, soğuk balık, et ve sebze yemeklerine kapari eklenir. Amerika Birleşik Devletleri ve Kuzey Avrupa’da so­ğuk balıklar, kızartmalar ve salatalar için garnitür olarak, sürülmüş olarak servis edilir ve turşu ve çeşnilere eklenir. Kapari, kuzey Hindistan’ın körili yemeklerine ekşilik eklemek için de kullanılır. Yukarıda sayılan özelliklerinden dolayı kapariden elde edilen ürünler gıda endüstrilerinde kolaylıkla yer bulabilmektedir.

Kapari, glukozinolatlar, polifenoller, alkaloidler, lipidler, vitaminler, mineraller, sakka­ritler, glikozitler, terpenoidler, uçucu yağlar, yağ asitleri ve steroidler içerir. Bu nedenle yüksek farmakolojik etkilerinden dolayı sağlık sektöründe ekstraktları kullanılmakta­dır. Diğer taraftan rutin ve kuersetin (P vitaminine benzer etkiler üreten flavonoidler), glukokapparin (rubefacient etkisi), pektinler (nemlendirici ve koruyucu etkiler), fitohor­monlar ve vitaminler gibi bazı aktif bileşiklerin varlığından dolayı kozmetik ürünlerde de (kremler, şampuanlar, losyonlar ve jeller) kullanılabilmektedir.
Kapari, glukozinolatlar, polifenoller, alkaloidler, lipidler, vitaminler, mineraller, sakka­ritler, glikozitler, terpenoidler, uçucu yağlar, yağ asitleri ve steroidler içerir. Bu nedenle yüksek farmakolojik etkilerinden dolayı sağlık sektöründe ekstraktları kullanılmakta­dır. Diğer taraftan rutin ve kuersetin (P vitaminine benzer etkiler üreten flavonoidler), glukokapparin (rubefacient etkisi), pektinler (nemlendirici ve koruyucu etkiler), fitohor­monlar ve vitaminler gibi bazı aktif bileşiklerin varlığından dolayı kozmetik ürünlerde de (kremler, şampuanlar, losyonlar ve jeller) kullanılabilmektedir.

Tüketici memnuniyeti ve gıdanın tekrar satın alınması, lezzet ve besin kalitesine bağlıdır. Pek çok çalışma, yaygın olarak bir lezzet kaynağı olarak kullanılan kapari çiçek tomurcuklarının besin değerini arttırmaktadır. Kapari, antioksidan bileşikler açısından zengindir. Ayrıca kapari izotiyosiyanatları kanser önleyici ajanlar olarak bilinmektedir ve farklı kapari özleri hipoglisemik özelliklere ve hepatotoksik maddelere karşı koruyucu etkilere sahiptir. Ayrıca kapari ve kapari, doğal ürünlere dayalı yeni tedavi stratejilerinin bir parçası olabilir.

                                                                      Kaparfi Karpuzu
Günümüzde bitkisel üretim çeşitliliğini artırmak için çabalar artmış, ancak doğal floradanyararlanmak için hiçbir zaman yeterli gelmemiş veya tarımın getirdiği bitki türleri Örneğin, kapari bitkisi, yüksek adaptasyon özelliğinden dolayı verimsiz, kurak ve kurak alanlarda bakım gerektirmemektedir. Tarımın önemli bir özelliği olan yüksek be­sinli çiçek tomurcuğu, meyve ve genç sürgünlerin insan beslenmesi ve köklerinin te­davisi, tıpta kullanıldığı gibi birçok türün yanı sıra erozyon kontrolü, çevre düzenlemesi, kozmetik ve hayvansal üretim gibi alanlarda fayda sağlayan beslenme, olduğu gibi son yıllarda uluslararası pazarda da önem kazanmıştır. Aynı zamanda doku kültürü gibi yeni çalışmalar da devam etmektedir.

Farklı ülkelerde giderek artan miktarlarda kapari tüketilmektedir ve bu eğilimin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi muhtemel görünmektedir, muhtemelen kapari tüketimindeki artışın büyük bir kısmını yeni tatlara olan ilgi oluşturmaktadır. Kapari ye­tiştiriciliğinde başarı esas olarak beş temel noktaya bağlıdır: (i) yüksek kalite ve üretim biyotipleri; (ii) yeterli yayılma; (iii) özellikle hasat olmak üzere yetiştirme uygulamalarının iyi kontrolü; (iv) yeterli hasat sonrası işleme ve depolama ve (v) verimli pazarlama sis­temleri ve stratejileri.

Kapari verimi, NPK gübrelemesi ile sulu dikimlerde çok daha yüksektir, ancak bu tür için en uygun yetiştirme koşullarını belirlemek için çok daha fazla araştırmaya ih­tiyaç vardır. Hastalıklar ve zararlılar genel olarak büyük bir sorun gibi görünmese de araştırılması gerekmektedir. Kapari tarımında plantasyon ve hasat iki büyük masraftır. Bu iki problem geniş üretim alanlardaki tarıma engel teşkil etmektedir ve bu sınırlayıcı faktörleri ortadan kaldırmak için yarı mekanik bir işlem olasılığı göz önünde bulundu­rulmalıdır. Ayrıca, hasat tarihleri düzenlenerek kapari kalitesinde daha fazla iyileştirme sağlanabilir.
Kaparinin tarımsal amaçlarla kültürünün arttırılmasına katkıda bulunmak için üre­ticiler için çeşitli fırsatlar bulunmaktadır. Yüksek verimlilik için genetik temellerin belir­lenmesi, yayılma kolaylığı, sivri dikenlerin yokluğu ve çiçek tomurcuğu kalitesi ve korun­ması, yüksek öncelikli araştırma ihtiyaçlarıdır. Son olarak, pazarlama araştırması büyük önem taşıyan bir alan olmaya devam etmektedir.
Kapari işleme veya ihracatçı firmalar­la önceden düzenlenmiş bir sözleşme olmaksızın pazarlanması çok riskli olabilir.

     Remzi Doğan ( www.doganhaber.org & YouTube @Doğan TV yönetim kurulu Başkanı )

NOT; Bir sonraki sayımızda Kaparinin Faydaları
         Kaparinin Kullanım alanları
         Kapari ile ilgili bilinmeyenleri
         daha geniş yelpazede sizlerle paylaşacağız
         You Tube  Doğan TV kanalımızda videolarımızı izleyebilirsiniz
          Saygılarımla

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum