Siyasette Nepotizm ve Kronizm

Bu hafta ki köşe yazımı, toplumların kanayan yarası haline gelen adaletin zıttı olan zulüm, zulmün mihenk taşlarından olan toplumlarım kâbusu halime gelen Nepotizm ve Kronizim'e değineceğim. 

Kayırmacılık ilk olarak 1828 yılında bürokrasi ye memur alımında ABD başkanlık seçimimden galip çıkan general Sakson tarafından uygulanan kayıtma sisteminin uygulamada istismarıyla politik ve yönetim literatüründe yer almıştır. Nepotizm gerek özel sektörde ve kamu kuruluşlarında başarıya değilkan bağına göre karar vermek torpil yapmak anlamına gelir. Toplumda ki karşılığı adam ve akraba kayırmacılığı tarihi 14.yy kadar uzanır iddaya göre rönesans döneminde Papanın piskoposların, yakın akrabağlarını önemli mevkiye getirmesi sonucu kullanılmaya başlayan bir tanımdır. Toplumsal bir soruna neden olan akraba (Nepotizm) ve eş dost (kronizm) kayırmacılığını hayatımızın her alanın da, gün batımında karanlığın aydınlığı kararttığı gibi toplumlarda travmalara neden olacak etkenlerdendir. Toplumlar adaletle ayakta durur, önce adaletle ahlâk arasında ki ilişkiye değinmek daha doğru olur. 
****
Bir kimsenin iyi ahlak sahibi olması için adil olması gerekmektedir. Diğer insanlara kanunen verilmiş olan haklara riayet etmeyen, haksız yere bu nimetleri kendine alan ve ya yakınlarına veren, kişi adalete uymayan kişidir. Elbetteki konumuz Nepotizm ve kronizm olunca liyakat ve ehliyetin önemine içeriğine değinmek kaçınılmaz hâle gelmektedir. Liyakat bir kimsenin kendisine iş verilmeye uygunluk yataşırdık durumudur. Ehliyet kelimesi ise ustalık yeterlilik, iş bilirlik anlamlarına gelir. İşin özü elbisenin vücuda uygunluğu demektir. Toplumlar da yaygın olağan görüş, tanışın varsa işin kolay, "kimsen yoksa vay haline" düşüncesi adaletin, hakkaniyetin önüne konulmuş bir barikat anlamına gelir. 
****
Biryelerin mutluluğuna ve toplum da birlik, barış, huzur ve refaha ulaşmanın tek yolu adaletin tesisiyle mümkündür...