Harun Zeydanlı

Harun Zeydanlı

Farkındamısın
[email protected]

Seçmen Psikolojisi

09 Nisan 2021 - 09:00

Demokrasinin ilkesi ve ön koşullarından olan seçimler ve sandıklar ülkelerin siyasi, sosyal ve ekonomik geleceğini belirler. Hal böyle olunca mevcut yasaların ön gördüğü koşullar neticesin de halk bire bir siyasete müdahil olur ve ülkenin geleceğine dair söz sahibi ve sorumluluk üstlenerek siyasi partilerin, oluşumuna da katkıda bulunup öncülük eder ülke yönetimine aday olan partiler manifestosunu oluşturur aynı zamanda deklare ederek seçmenleri parti şemsiyesi altında toplamaya gayret ederler. Hal böyle olunca toplumda iki kısma ayrılır; birincisi siyasal kimlik, ikincisi sivil kimlik birincisi yöneten ikincisi ise yönetilmeye talip olandır. İşin oluru ve doğası budur. İnsanların doğası gereği sosyaldirler haliyle insanlar dernekle gruplar partilere katılma arzularını dört husus ile açıklıyabiliriz. Birincisi aklidir, ikincisi nefsidir, üçüncüsü hissidir, dördüncüsü ruhidir. Ruhilik akılla yani akli selimle beraber hareket etmesse fanatizmi doğurur.
*****
 Fanatizim bir şeye hızlı ve ölçüsüz bağlanmaktır, yani terazinin ayarının bozulmasıdır. Bütün anlayış ve fikir üreten partiler ve parti üyeleri ben ve öteki anlayışını ölçü alırsa toplumda kırılgan pay hatları oluşur. Şunu da belirtmeliyimki meselenin özü anlaşılsın. Batı kültüründe sandığa gitme oranı düşüktür. Batı sekülerdir yani bireyin, siyasete ve partilere bakış açısı tüccar mantığıdır. Bireysel olarak kaarım varsa sandığa giderim. Doğu kültüründe ise sandığa gitme oranı yüzde doksandır yani duygusal davranıp seçmen oy kullanmayı kamusal görev olarak değil, kendi düşüncesine, ideolojisine yakın gördüğü partinin bayraktarlığı görevini kendine borç bilir.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum