Milletin mutfağı yangın yeri, bırakın mutfağı bacasını ateş sarmış kimin umrunda ? Ülke yönetimi ve ne yazık ki kimi zaman onun söylemlerine takılan muhalefet mitinglere kaç kişi katıldı yarışında !
Merkez Bankası’nın Kasım 2021 dönemi;
Brüt Döviz Rezervi: 87.9 milyar $ Döviz+Altın Brüt Borçları: 116.70 milyar $
Brüt Altın Rezervi: 40.50 milyar $ Swap Borçları: 60.50 milyar $
Toplam Brüt Rezerv: 128.40 milyar $ Toplam Bilanço Borcu: 177.20 milyar $
Görüldüğü üzere Merkez Bankası rezervleri (-) 48.80 milyar $ olarak yer alıyor.
Yani, MB 03 Aralık 2021 tarihinde piyasaya döviz müdahalesi yaparken borçlanarak yapmak durumunda kalıyor.Bu durum da Merkez Bankası’nın zaten negatif olan rezervlerini içinden çıkılmaz hale getiriyor. MB bir Anonim Şirket olduğuna göre; normal bir banka ya da şirket olarak Türk Ticaret Kanunu (TTK) açısından iflası istenecek bir şirket/kurum durumu ortaya çıkıyor.
Bunun yanı sıra TÜİK Kasım ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Devlete ait olan TÜİK’in resmi sitesinde Kasım 2021 itibarı ile:
TÜFE Aylık: 3,51 Yıllık: 21,31
ÜFE Aylık: 9,99 Yıllık: 54,62 oranları yer alıyor.
Buradan şu sonucu çıkarıyoruz; Üretici Endeksindeki Enflasyon oranına ait % 33,32 lik fark henüz tüketici fiyatına yansımamış yada ilgili kurum tarafından bilerek yansıtılmamış. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi politika faizini düşürüp döviz kuru yükselişine yol açarak; üretimi artırıp beraberinde ihracat rakamlarını yükseltmek ve cari açığı kapatmak ÇİN tipi kalkınma modeli olarak önümüze konmaya çalışılıyor. Burada şu soruları sormak gerekli:
- Mevcut üretim kapasitemiz dövizdeki yükselişin yarattığı ihracat talep artışına yetecek mi ?
- Yetmezse, üretim artışına yönelik yeni yatırımlar ne kadar sürede yapılacak ve bunun finansmanı sadece iş insanlarına mı yüklenecek ?
- İhracattaki artış nedeniyle içi piyasaya arz (mal sunma) azaldığında fiyat artışları nasıl önlenecek ?
- Oluşan fiyat artışları karşısında vatandaş ne yapacak, geçim derdine nasıl derman bulacak ve nasıl desteklenecek ?
- Bunların yanında tarım ve sanayide dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak yapısal reformlar yapılacak mı ? Reformlar yapıl(a)mazsa önümüze konan yeni model nasıl sonuçlar ortaya koyacak ?
- Hedeflenen sonuçlara ulaşılamadığı durumda, ülkemizi bekleyen ekonomik ve sosyal öncelikli olmak üzere olası sorunlar üzerinde çalışmalar mevcut mudur ? Oluşacak bir duruma nasıl müdahale edilecektir ?
- Dövizdeki artışı engellemek için piyasaya direkt müdahale etmek zorunda kalan MB ileride ortaya çıkma ihtimali bulunan bu sorunlar için nasıl bir pozisyon alacaktır ve buna hazırlıklı mıdır ?
Dileğimiz yapılan tüm uygulama ve işlemlerin ülkemiz için güzel sonuçlar ortaya koymasıdır. Elde edilecek bir başarıyı alkışlamayı da biliriz. Ama tersi durumda yukarıda sıraladığım sorulara verilecek cevaplar hazır mıdır merak etmekteyim.
Bir sonraki yazımda ÇİN tipi ekonomik model hakkında bilgiler vermeye çalışıp uygulanan politikanın verimli olup olmayacağı tartışmasını size bırakacağım.
Sağlık ve huzur dolu bir hafta diliyorum.
FACEBOOK YORUMLAR